Bölümümüz öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ozan YILMAZ tarafından 4 cilt halinde hazırlanan Ferheng-i Şu'ûrî'nin ilk iki cildi Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından yayımlandı.
"Tarafımca çeviriyazı ve tercüme yoluyla yayına hazırlanan ve aşağı yukarı 4000 sayfalık 4 ciltten oluşacak Ferheng-i Şuûrî’nin ilk iki cildi Yazma Eserler Kurumu tarafından basıldı. Büyük bir aksilik olmazsa yıl sonuna kadar 3. ve 4. ciltlerin basımı da tamamlanacak. Önemi ehlince bilinen, büyük Türk âlimi Mütercim Âsım'ın yanı sıra Avusturyalı Ioannis Augusti Vullers ve İranlı Ali Ekber Dihhudâ gibi meşhur sözlük müelliflerinin birçok kez yararlandığı bu tanıklı ansiklopedik sözlüğün ilgililere faydalı olmasını diliyor, Hasan Şuûrî'yi rahmetle anıyorum. Sözlük hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse:
“Ferheng-i Şuûrî’de sadece Farsça kelimelere anlam verilmemiş, lüzumu halinde Farsçada çok kullanılan Arapça kelimeler de metne dâhil edilmiştir. Eserde lügat bilgisinin yanı sıra edebiyat, tarih, mitoloji, halk hekimliği, astronomi (gökbilim), gastronomi, bitkibilim, hayvanbilim ve musiki gibi ilimlere dair kıymetli bilgiler vardır. Hekimliğe ilgisini her fırsatta gösteren Şuûrî, bu bilgilerini metne de dâhil etmiş, hastalıklar ve şifalı bitkiler hakkında bilgi vermeye özen göstermiştir. Müellif, hemen her kelimeyi örneklendirmeye çalışmış, hatta bazı kelimeler için birden fazla örnek (tanık) gösterme yoluna gitmiştir. Buna göre 22.550 (yirmi iki bin beş yüz elli) madde başı kelimeye verilen mısra, beyit, kıt’a, mesnevî, musammat, nazm ve rubai başlıklı 22.450 (yirmi iki bin dört yüz elli) tanık vardır. Örnek olarak verilen beyitlerin birçoğu, Fars edebiyatında alem olmuş şairlere aittir. Eserde 500 (beş yüz) kadar şairden alıntı yapılmıştır. Bunlar arasında Firdevsî, Hâfız-ı Şîrâzî, Sadî-i Şîrâzî, Rûdekî, Ömer Hayyâm, Emîr Hüsrev, Menûçehrî, Tâlib-i Âmulî, Kemâl İsmâil, Kemâl-i Hocendî ve Sâib-i Tebrîzî gibi tanınmış isimler vardır. Ayrıca Mîr Nazmî, Ebû Şekûr, Esîreddîn-i Ahsîketî, Müncîk-i Tirmîzî ve Seyf-i İsferengî gibi edebiyat tarihlerinde kolay karşılaşılmayacak isimlerden alınmış örnekler şair yelpazesini bir hayli genişletmiştir. Müellif, kelimelerin anlamını verirken Arapça ve Osmanlı Türkçesindeki eş anlamlılarını vermekle kalmamış, bazen Çağatay Türkçesinden eş anlamlı kelimeleri de Nevâyî ve Lutfî’den tanıklar göstermek suretiyle ele almış, böylece lügatinin kullanım alanını da genişletmiştir. Ayrıca yeri geldikçe İbnü’l-Fâriz, Mütenebbî ve Asmâî gibi Arap şairlerden Arapça tanıklara da yer vermiştir. Şuûrî’nin kelimeleri açıklarken sadece anlam vermekle yetinmeyip kelimenin metindeki işlevini daha iyi açıklayacak yorumlarda bulunmaya gayret edişi, Ferheng-i Şuûrî’yi sadece anlam veren bir lügat olmaktan çok daha ötesine taşımış, müellifin şârih yönünü de öne çıkarmıştır." Prof. Dr. Ozan YILMAZ